Son günlerde sosyal medyada ve kamuoyunda büyük tartışma yaratan UTTS (Uzaktan Takip ve Teşhis Sistemi) meselesi, vatandaşların yoğun tepkisiyle gündemde yerini koruyor. İşin içine giren siyasi açıklamalar ve teknolojik iddialar, konuyu sadece bir vergi uygulamasından öteye taşıdı. Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali, gazeteci Mehmet Ali Önel, teknoloji yazarı Ömer Ekinci ve diğer isimlerin de dahil olduğu tartışmalar, hükümetin bu uygulamanın arkasındaki şirketleri ve teknolojiyi daha detaylı açıklaması gerektiğini vurguluyor.
UTTS Nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın akaryakıt kaçaklarını önlemek amacıyla araçlara zorunlu olarak takılmasını istediği UTTS cihazları, son derece yüksek fiyatlarla vatandaşlara satılmaya başlandı. Ancak maliyeti 5,5 TL olan bu cihazın, araç sahiplerine 2700 TL'ye mal olması kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Ayrıca, bu sistemin arka planında yer alan şirketlerle ilgili sorular da artıyor.
Sosyal Medya ve Kamuoyunun Tepkisi
Geleneksel medyanın sessiz kaldığı bir dönemde sosyal medya platformlarında UTTS ile ilgili paylaşımlar hız kazandı. Vatandaşlar, bu uygulamanın hem ekonomik hem de güvenlik açısından riskli olduğunu dile getiriyor. Özellikle şu iddialar dikkat çekiyor:
- Fahiş Fiyatlandırma: Maliyeti birkaç lira olan bir cihazın neden 2700 TL'ye satıldığı sorusu kamuoyunu rahatsız ediyor.
- İsrail Bağlantısı: Cihazın sağlayıcısı olan şirketlerin arka planda İsrailli sermayeyle bağlantılı olduğu iddiaları, vatandaşların endişelerini artırıyor.
- Güvenlik Riskleri: Araçlara monte edilen çiplerin içinde ne tür verilerin toplandığı ve bu verilerin nereye aktarıldığı bilinmiyor. Çiplerin gizli pilleri olup olmadığı da merak konusu.
Siyasi Açıklamalar ve Tepkiler
Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali, "Menşei belli olmayan bu çipler ne kadar güvenli?" diye sorarak, vatandaşların mağduriyetini dile getirdi. Küçükali, "Maliyeti 5,5 TL olan bir çipin vatandaşa 2700 TL'ye satılması büyük bir haksızlık!" diyerek, uygulamanın yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Aynı şekilde, teknoloji yazarı Ömer Ekinci de durumu derinlemesine analiz ederek, Türkiye'deki akaryakıt istasyonlarının çoğunun teknolojisini İsrailli bir şirketin kontrol ettiğini ortaya koydu. Ekinci, "Türkiye'deki milyonlarca aracın akaryakıt alıp alamaması bir Amerikan şirketine bağlı" uyarısında bulunarak, ulusal güvenlik açısından ciddi riskler barındırdığını belirtti.
İddialar ve Sorular
UTTS meselesinde kamuoyunun en çok merak ettiği konular şu şekilde sıralanabilir:
- Cihazın Gerçek Maliyeti: Neden 5,5 TL olan bir cihaz 2700 TL'ye satılıyor?
- Şirketlerin Arka Planı: İhaleyi kazanan şirketlerin sahipleri kim? Arkalarında hangi uluslararası bağlantılar var?
- Veri Güvenliği: Araçlara monte edilen çipler hangi verileri topluyor ve bu veriler nereye aktarılıyor?
- Ulusal Güvenlik Riskleri: Çiplerin içinde gizli piller veya izleme sistemleri var mı? Bu teknoloji, yabancı istihbarat teşkilatlarına açık kapı mı açıyor?
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan Beklenen Adım
Kamuoyundaki bu tartışmalar karşısında Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın sessiz kalması eleştiriliyor. Bakanlık, bu uygulamanın amacının vergi kayıplarını önlemek olduğunu belirtse de, vatandaşların ve siyasi partilerin sorduğu temel sorulara yanıt veremediği için eleştiriler artıyor.
Özellikle şu talepler gündeme geliyor:
- Transparanlık: İhale süreci, şirketlerin bağlantıları ve cihazların teknik özellikleri kamuoyuna açıklansın.
- Fiyat Düzeltmesi: Cihazların fiyatı, gerçek maliyetlerine uygun hale getirilsin.
- Ulusal Güvenlik Analizi: Çiplerin içerdiği yazılımlar ve veri toplama süreçleri milli güvenlik açısından incelensin.
Kamuoyu Haklarını Savunuyor
UTTS meselesi, artık sadece bir vergi uygulaması değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve vatandaş haklarıyla ilgili ciddi bir tartışma haline geldi. Vatandaşlar, siyasi partiler ve bağımsız gözlemciler, hükümetten net bir açıklama ve adil bir çözüm bekliyor. Eğer bu talepler karşılanmazsa, kamuoyunun tepkisinin daha da büyüyeceği düşünülüyor.