Ukrayna-Rusya savaşı, dünya düzenini değiştirebilecek kritik bir noktaya doğru ilerliyor. Bu çatışma, potansiyel olarak Üçüncü Dünya Savaşı'na dönüşme riski taşıyor. Batı ve ABD, bu savaşı varoluşsal bir mücadele olarak görüyor ve buna göre önlemler alıyor.
Putin, NATO ile olası bir savaştan bahsederek Avrupa ve Amerika'ya meydan okudu. Nükleer silahların kullanılabileceğini ima etti. Rusya'nın eski Cumhurbaşkanı Medvedev de İngiltere'ye yönelik tehditkar açıklamalarda bulundu.
Türkiye, bu karmaşık durumda kritik bir konumda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kırım'ın Ukrayna'ya iade edilmesi gerektiğini belirtmesi, Rusya'dan tepki çekti. Türkiye'nin bu savaşta tarafsız kalma çabaları, ülkenin hem Batı hem de Rusya tarafından baskı altında kalmasına neden oluyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin kendi öz kaynaklarına güvenmesi, milli savunma sanayisini geliştirmesi ve iç barışı sağlaması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'nin üçüncü bir güç merkezi olma yolundaki ilerleyişi, bazı güçleri rahatsız ediyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin bu karmaşık uluslararası ortamda dikkatli bir denge politikası izlemesi ve olası bir küresel çatışmaya hazırlıklı olması gerekiyor. Ülkenin kendi ayakları üzerinde durması ve bağımsız bir dış politika izlemesi, gelecekteki zorluklarla başa çıkabilmesi için hayati önem taşıyor.
English (US) ·