İYİ Parti Kayseri Milletvekili Ataş, “Meslek kanunu değil mobbing kanunu”

Tarih:2024-07-12 17:31:42 Editör: Talas Express Haber 617

TBMM kürsüsünde söz alan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş AK Parti’nin önerdiği öğretmen meslek kanunu teklifi hakkında açıklamalarda bulunarak; “Bu kanun teklifi meslek kanunu değil, mobbing kanunudur. 17 sayfalık teklifte mesleki gelişmeye ayrılan kısım bir sayfanın üçte biriyken, disiplin hükümlerine tam dört buçuk sayfa ayrılmıştır. Siz ülkenin en büyük meslek grubuna meslek kanunu mu hazırladınız ceza kanunu mu hazırladınız” dedi.

KAYSERİ (1HA)— TBMM kürsüsünde söz alan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş AK Parti’nin önerdiği öğretmen meslek kanunu teklifi hakkında açıklamalarda bulunarak; “Bu kanun teklifi meslek kanunu değil, mobbing kanunudur. 17 sayfalık teklifte mesleki gelişmeye ayrılan kısım bir sayfanın üçte biriyken, disiplin hükümlerine tam dört buçuk sayfa ayrılmıştır. Siz ülkenin en büyük meslek grubuna meslek kanunu mu hazırladınız ceza kanunu mu hazırladınız” dedi.



TBMM kürsüsünde söz alan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş AK Parti’nin önerdiği öğretmen meslek kanunu teklifi hakında açıklamalarda bulundu. Miletvekili Ataş, konuşmasına şehit öğretmenler; Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Neşe Alten, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu anarak başladı. Atatürk’ün ‘Öğretmenlerimiz yeni neslin mimarıdır’ sözünü hatırlatan Ataş;  “Eğitimin niteliği, kalitesi ve gücünü doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden birisi şüphesiz ki öğretmenlerimizdir. Öğretmenler bir ülkenin eğitim politikalarına aşama geçiren, toplumun geleceğini inşa eden kişilerdir. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘öğretmenlerimiz yeni neslin mimarlardır’. Bu nedenle öğretmenlik meslek kanunu sadece bir mesleğin giriş şartlarını, çalışma koşullarını, ücret ve sosyal haklarını değil, aynı zamanda bir milletin geleceğini de düzenlemektedir. Bu nedenle öğretmenlerimize reva görülen bu meslek kanunu kabul edilemez” diye konuştu. 


“MESLEK KANUNU DEĞİL MOBBİNG KANUNU”

Milletvekili Ataş konuşmasını devamında çıkarılan meslek kanunu’nun amacının öğretmen atamalarına baskı uyguladığını ifade ederek; “Öğretmenlik meslek kanunu’nun amacı; öğretmenliğe saygınlık kazandırmak, özlük haklarını iyileştirmek, öğretmenlerin mesleki gelişimini düzenlemek ve nitelikli nesiller yetiştirmek olmalıyken, tam tersine öğretmenlik mesleğini tehdit edici, bilerek ve isteyerek sınırlarını belirlememiş öğretmen atamalarını baskı altına alma hedefi ile hazırlanmış bir kanun teklifi ile karşı karşıyayız. Bu kanun teklifi meslek kanunu değil, mobbing kanunudur. 17 sayfalık teklifte mesleki gelişmeye ayrılan kısım bir sayfanın üçte biriyken, disiplin hükümlerine tam dört buçuk sayfa ayrılmıştır. Siz ülkenin en büyük meslek grubuna meslek kanunu mu hazırladınız ceza kanunu mu hazırladınız” şeklinde konuştu.


“MECLİS 3-5 MADDE ÇIKARSIN GERİSİNİ BAKANLIĞA BIRAKALIM ANLAYIŞI KENDİNİ GÖSTERMİŞTİR”


3 Şubat 2022 tarihinde TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada vurguladığı ‘meclis  bir sürü medde çıkarsın gerisi Bakanlığa bırakalım’ anlayışının devam ettiğini belirten Ataş; “Değerli milletvekilleri yine öğretmenlik meslek kanunu münasebetiyle bu kürsü de 03/02/2022 tarihinde bir konuşma yapmış, Teklif hiçbir meslek kanununa yakışmayacak şekilde eksiktir. Tek adam sisteminin yansıması olarak her kanunda gördüğümüz meclis 3-5 madde çıkarsın gerisini Cumhurbaşkanlığına,  bakanlığa bırakalım anlayışı ne yazık ki bu meslek kanununda da görülmektedir demiştim. Teklifin yasalaşması üzerine 2 yıl 4 ay geçti ama AKP iktidarının zihniyeti hiç değişmedi. Adaylık sürecinden, emekliliğe, özlük haklarından, disiplin hükümlerine kadar tüm süreçleri kapsaması gereken teklif birçok açıdan eksik kalmıştır. Meclis bir sürü madde çıkarsın gerisini Cumhurbaşkanlığına,  Bakanlığa bırakalım anlayışı kendini göstermektedir” diye konuştu.


“KARARLAR CEMAAT VE TARİKATLARA BIRAKILDI”

Milletvekli Ataş son olarak fakülte ve programların tarikat ve cemaatlerin kararlarına bırakıldığını  ifade ederek; “Görüşülen kanun maddesi öğretmenlerin niteliklerini, seçim koşullarını ve öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden fakülteleri düzenlemektedir. Daha doğrusu düzenliyor gibi yapıp insiyatifi Bakanlığa bırakmaktadır. Çünkü maddenin ikinci fıkrasında öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden yüksek öğretim programları açıkça belirtilmemiştir. Hangi fakülte ve programlardan mezun olan kişilerin belirleneceği bakanlığın daha doğrusu cemaatlerin ve tarikatların kararına bırakılmıştır. Yani AKP iktidarı az gitti uz gitti dere tepe düz gitti, ama bir arpa boyu yol gidemedi. Bu bozuk zihniyet ile dünyanın en saygın mesleği olan öğretmenliği ülkemizde sürekli olarak geriye götürmüştür. Gelinen noktada öğretmen maaşı 2002’de asgari ücretin 3,5 katıyken, bugün 2,5 katına düşmüştür. Bugün öğretmenlerin yüzde 95’i kredi kartı borçlusu, yüzde 90’ı bankaya borçlu, 3’te biride ek iş yapmaktadır. 22 yıllık AKP iktidarında, öğretmenlerin alım gücündeki düşüş yüzde 46 oranındadır. Sözleşmeli vekil öğretmenlik gibi  uygulamalarla sosyal ve özlük hakları ellerinden alınmıştır. Atanamayan öğretmenlerin sayısı 1 milyon’u aşmış durumdadır. Bu teklifin, bu sorunların bir tanesine bile çözüm getirmediği görülmektedir. Sonuç olarak bu kanun teklifi ile öğretmenlik mesleğinin itibarını yeniden yükseltmek, hak ettiği değeri kazandırmak, yeni nesillerin inşasına yol kat etmek gibi önemli fırsatlar değerlendirilememiştir. Bu nedenle, özensizce hazırlanmış bu kanun teklifi geri çekilerek, tüm paydaşlarından görüş alınarak öğretmenlerimize yakışır şekilde sorunları çözecek kapsamlı bir kanun teklifinin hazırlanmasını diliyorum” şeklinde konuştu.