Devlet Bahçeli, yaptığı son açıklamalarla gündeme damgasını vurdu ve dikkat çekici söylemleriyle tüm ezberleri bozdu. Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın" ifadelerini kullanarak çarpıcı bir vurgu yaptı.
Bahçeli'nin açıklamaları, bu tür bir senaryonun kesinlikle mümkün olamayacağını ortaya koyarken, şu noktaları açığa vurdu:
Karar alma süreçlerinde asıl söz sahibi onlar değil.
Mesele Kürt meselesi değil, ABD, İsrail ve Avrupa'nın Türkiye ile hesaplaşmaları.
PKK/YPG, bu güçlerin kirli işlerini yürüten bir araç konumunda.
PKK/YPG'nin bağımsız bir şekilde karar alamayacağı ve ABD’nin bu yapıyı kapatmaktan veya silah bırakmaktan vazgeçmeyeceği düşüncesi vurgulandı.
Bahçeli, bu açıklamalarıyla Türkiye'nin kimlerle karşı karşıya olduğuna dair önemli ipuçları verdi ve "İsrail yayılma haritası kimler üzerinden, nasıl uygulanacak?" sorusunu gündeme getirdi. FETÖ'nün tasfiye edilmesinin ardından, Bahçeli'nin sözleriyle, PKK/YPG'nin hangi güçlerin kontrolünde olduğu bir kez daha sorgulanmaya başlandı.
Bu açıklamalar, bölgede oynanan büyük oyunun ve uluslararası ilişkilerin ne denli karmaşık bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.