KAYSERİ (1HA – ÖZEL) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi yüzde 50'de tutma kararının ardından Ekonomist Ömer Uzunoğlu, “Dolar ve Euro piyasada son 6 ayda yaklaşık 1 lira prim yapabildi. Önce resesyona gireceğiz, peşinden de deflasyon yaşayacağız. İşsiz sayısında artış olacak. Satıcı ürününü istediği fiyata satamayacak, tüketicide istediği fiyata alamayacak. Denge bozulacak” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, nisan, mayıs, haziran ve temmuz aylarında faizi üst üste 4’üncü kez yüzde 50 seviyesinde sabit bırakmıştı. Bu kararla 5. kez üst üste faiz yüzde 50'de sabit tutulmuş oldu. Faiz kararını değerlendiren Ekonomist Ömer Uzunoğlu, “Bankalardan bireysel kredi kullanıldığında yaklaşık yüzde 70-80 civarında faiz ödeniyor. Genel piyasada vatandaş belki gözlemleyemiyor ama esnaf beklediğinin yarısını bile bulamadı. Sarraf ve döviz dışındaki işlerde ciddi boyutta işlem kaybı var. Hükümet özellikle ikinci 6 ayda sabit ücretlilerin gelirlerini artırmazken Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT)’lere yüzde 40 oranında zam yapıtı. Bu konuda adaletsizlik olduğunu ifade edebilirim. İçinde bulunduğumuz konjonktürde önce resesyona gireceğiz, peşinden de deflasyon yaşayacağız. Genel olarak düşüş göreceğiz. İşsiz sayısında artış olacak. Bir yandan da iflaslar ve konkordato sayı olarak artacak. Buna paralele olarak da fiyatlarda gerileme olacak. Vatandaşlar satacağı ürünü istediği fiyata satamayacak, tüketicide istediği fiyata alamayacak. Satıcı ve alıcı hedeflediği rakamı bulamayacağı için fiyatlarda gerileyecek ve denge bozulacak” ifadelerini kullandı.
‘DERVİŞ’İN ŞARTLARINI ŞİMŞEK GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞACAK AMA ŞARTLAR UYMUYOR’
2001 krizi sonrası dönemin koalisyon hükümeti tarafından ekonomi yönteminin başına getirilen önceki Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’in dönemindeki ekonomik krizin nasıl aşıldığına değinen Ekonomist Uzunoğlu, “Bu durumu Türkiye Kemal Derviş döneminde yaşadı. Göreve gelen Derviş yüzde 30’un üzerinde devalüasyon yaptı. Daha sonra işsizlik sayısında ciddi manada artış yaşandı. Milli gelirde yüzde 30’luk bir kayıp vardı. Fakat o zamanlar bugüne göre daha avantajlıydık. Çünkü elimizde satacak KİT dediğimiz kuruluşlar vardı. Maalesef bugün bu kuruluşlar yok. O dönemlerde Türkiye’nin güven veren bir yapısı vardı. Bugün güven veren yapı yok. Rahmetli Derviş’in şartlarını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gerçekleştirmeye çalışacak ama şartlar hiç uymuyor. O dönemlerde hukuk ve adalet noktasında çok farklı yerdeydik. Kuvvetler ayrılığı o zaman şartlarında Türkiye’de uygulanabiliyordu” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ EKONOMİK OLARAK İLERİYE TAŞIYABİLME ŞANSIMIZ YOK’
Uygulanan politikanın doğru olmadığını ifade eden Ekonomist Uzunoğlu, “Yaklaşık 8 buçuk ayda köprülere yapılan zam yüzde 288’e ulaştı. Sayıştay bunu araştırabilmeli. Bir taraftan sabit ücretlilere zam yapılmazken diğer taraftan köprülere yüzde 288 zam neden yapıldı? Büyük ihtimalle ‘kara delikleri’ kapatmak için yapıldı. Bu şartlarda bunu yapmak çok doğru değil. Dolar ve Euro piyasada son 6 ayda yaklaşık 1 lira prim yapabildi. Yurt dışından gelen sıcak parayı finanse etmek için mecburen dövizi sabit tutuyorlar. Bu durum bugün ve gelecek açısından normal bir durum değil. Türkiye’nin duvara toslamadan ve deflasyon yaşamadan resesyonla beraber kurtulabileceği düşüncesinde değilim. Günlük basit pansumanlarla Türkiye’yi ekonomik olarak ileriye taşıyabilme şansımız hiç yok. Yaptığımız iş günü kurtarmak ama bu doğru bir politika değil” diye konuştu.