Dünya siyaset sahnesinde uzun süre iktidarda kalmak, liderler için büyük bir başarı olarak görülebilir. Ancak bu liderlerin iktidardan ayrılış şekilleri, sık sık tartışmalara neden olmaktadır. İşte 20 yılı aşkın süre iktidarda kalan ve farklı yollarla görevlerinden ayrılan bazı liderlerin hikayeleri:
Fidel Castro - Küba:
Fidel Castro, 1959'da Küba Devrimi'nin ardından ülkesinin liderliğini üstlendi ve yaklaşık 49 yıl boyunca iktidarda kaldı. Sağlık sorunları nedeniyle 2008 yılında kardeşi Raúl Castro'ya iktidarı devrederek görevinden çekildi.
Muammer Kaddafi - Libya:
1969 yılında bir darbeyle iktidara gelen Kaddafi, yaklaşık 42 yıl boyunca Libya'yı yönetti. 2011 yılında Arap Baharı sırasında çıkan halk ayaklanması ve NATO'nun müdahalesi sonucunda görevden alındı ve hayatını kaybetti.
Robert Mugabe - Zimbabve:
1980'den itibaren Zimbabve'nin liderliğini yapan Mugabe, 37 yıl boyunca iktidarda kaldı. 2017'de ordu tarafından görevden alındı ve istifa etmeye zorlandı.
Yoweri Museveni - Uganda:
1986'dan beri Uganda'nın devlet başkanı olan Museveni, halen iktidarda ve bu yıl itibarıyla 37 yılı geride bıraktı. İktidarını sürdürmek için anayasada değişiklik yaparak yaş haddini kaldırmıştır.
Teodoro Obiang Nguema Mbasogo - Ekvator Ginesi:
1979'dan beri Ekvator Ginesi'ni yöneten Obiang, günümüzde de devam eden yaklaşık 44 yıllık liderliği ile görevine devam ediyor. İktidarını korumak için baskıcı yöntemleri ile bilinir.
Saddam Hüseyin - Irak:
1979'dan 2003'e kadar yaklaşık 24 yıl boyunca Irak'ı yöneten Saddam, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin müdahalesiyle devrildi ve yargılandıktan sonra idam edildi.
Angela Merkel - Almanya:
Angela Merkel, 2005'ten 2021'e kadar 16 yıl boyunca Almanya'nın Şansölyesi olarak görev yaptı. Uzun süreli liderliğine rağmen, 2021'de kendi isteğiyle siyasetten çekilerek yerini halefine bıraktı. Merkel, Avrupa Birliği'nde istikrar sembolü olarak kabul edildi.
Mahathir Mohamad - Malezya:
Mahathir Mohamad, Malezya'da 1981'den 2003'e kadar 22 yıl başbakanlık yaptı. 2018'de yeniden seçilerek 93 yaşında dünya tarihindeki en yaşlı seçilmiş lider olarak ikinci kez göreve başladı, ancak 2020'de istifa etti.
Lee Kuan Yew - Singapur:
Lee Kuan Yew, 1959'dan 1990'a kadar Singapur'un ilk başbakanı olarak görev yaptı. 31 yıllık görev süresi boyunca Singapur'u önemli bir finans ve ticaret merkezi haline getirdi. 1990’da görevden ayrılarak "Birinci Kıdemli Bakan" olarak hükümete danışmanlık yaptı.
François Mitterrand - Fransa:
1981'den 1995'e kadar Fransa'nın Cumhurbaşkanı olan Mitterrand, V. Cumhuriyet'in en uzun süre görev yapan lideridir. Görev süresi sona erdiğinde seçimlere girmeyerek görevinden ayrıldı. Mitterrand, sosyalist politikaları ile tanınır ve Avrupa bütünleşmesine katkıda bulunmuştur.
Vladimir Putin - Rusya:
Vladimir Putin, ilk olarak 1999 yılında Rusya'nın başbakanı oldu, ardından 2000-2008 yılları arasında devlet başkanı olarak görev yaptı. 2008-2012 yılları arasında başbakanlık yaptıktan sonra 2012'de tekrar devlet başkanı olarak seçildi. Putin, görev süresini uzatacak anayasa değişiklikleri yaparak 20 yılı aşan yönetimini sürdürmektedir ve hâlen görevine devam etmektedir.
Nursultan Nazarbayev - Kazakistan:
Nursultan Nazarbayev, 1991 yılında Kazakistan'ın ilk devlet başkanı oldu ve 2019 yılında istifa edene kadar yaklaşık 28 yıl görev yaptı. İstifasının ardından kendisine "Elbaşı" (Ulusun Lideri) unvanı verildi ve Kazakistan'ın politik sahnesinde etkisini sürdürmeye devam etti.
Silvio Berlusconi - İtalya:
Silvio Berlusconi, İtalya’nın siyasi sahnesine 1994’te damgasını vurdu ve 2011 yılına kadar farklı dönemlerde toplamda yaklaşık dokuz yıl başbakanlık yaptı. Ayrıca medyada ve iş dünyasında büyük bir güç sahibi olarak, İtalya'nın en uzun süre hizmet veren başbakanlarından biri olarak hatırlanmaktadır. Berlusconi, siyasi kariyerine çeşitli hukuki sorunlar nedeniyle noktalamak zorunda kaldı.
Bu liderlerin uzun süreli iktidarları, ülkelerinde kalıcı etkiler bırakmış, hem ekonomik hem de sosyal anlamda derin izler oluşturmuştur. Ancak, iktidardan ayrılış biçimleri, çoğunlukla bölgesel ve uluslararası siyasi dengeleri yeniden şekillendiren dramatik olaylarla sonuçlanmıştır. Bu tür liderlikler, demokratik süreçlerin ve güç dengelerinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.